22.06.2007

gülmek zorlaştığında, nefes almak yorduğunda, zaman azaldığında ve hayat karardığında...

yıllar geçtiğinde, eskiler gittiğinde, insanlar seni unuttuğunda, bir zamanlar sevenlerin olduğunda..

kendi hapsini yaşadığında, kanatların artık olmadığında, tek başına uyumak zorunda olduğunda..

konuşacak tek kişi kendin olduğunda, kendinle konuşmaktan sıkıldığında...

içeriye giren havadan korktuğunda, insanlardan kaçtığında, gördüklerinle duydukların bir olmadığında...

sabah 4.5ta uyandım..aylardır uğraştığım şeyi savunucam ve bennnn dün akşam yine içtim:) olsun keyifliydi, her ne kadar sonunda biraz keyifsiz ayrılsamda birazdan düzeltirim hepsini..

uyandım bakındım, yapmam gerkenleri yaptım sonra eski bir yüz gördüm, ilik nakli bile olmuş konuştum eskiyi çekiştirdik biraz iyi geldi..

hazırlanıyorum, fonda güzel bir kaç müzik var.savaşa gider gibiyim ama kalkanım yok, elimde bilgisayarım karşımda ordu niyetine en genç olanı 50 yaşında bir beğenmezler sürüsü...hem birçok insan olacak beni izlemeye gelen.. kutlarız heralde devamında..

bugün önemli bir gün...

21.06.2007

paramparça aşklar ve köpekler

cehennemden kopmuş bir hafta! cuma günü yaptıklarımıza, nasıl eğlendiğimize bakıyorum sanki çok uzakta kalmış gibiler. koca bir haftayı nerdeyse uyumadan, nerdeyse yaşamadan geçirmek..durmadan dinlenmeden kendine ait olmayan bir zamanı harcamak..
bugün belki hayatımın bir sonunu daha getirebilirdim..ama olmadı, daha önceden belli olan bugün kesinleşmiş oldu..
bugünü o tabloyu astıktan sonra, o verdiğim nefesin altında ayrılmak istemeyen yorgunluklar hatta biraz umut bile olabilir..herkesin güldüğünü görmek, ve gerçekten gülebilmek ne keyifli...
en iyi türkçeleştirilmiş isimlerden biri değil mi bu film? izlemiştim aslında, aklımı ve fikrimi uyuşturacak litrelerce alkolden sonra bir zamandı, geride kalan sadece isim..o yüzden tekrar edelim dedik, birbirinden bağımsız ve birbirine bağlı hayatları, şu an tanımadığım pek çok arkadaşımı düşünmek için belki..
paramparça aşklar...
önce hiç fark etmeden tek başına yaşamayı unutturur, sonra kalan herşeyi ele geçirir..zamanla ilerler, bu kez acı çekmeyi öğretir.düşüncelerin uymamasının nasıl bir şey olduğunu anlamayı sağlar.gecelerce uykusuz bırakır, alkolün bütün çeşitlerini arkadaş yapar. gündüzü bırakıp geceyi seçtirir. kahve dumanında hayal etmeyi öğretir.
ama en zor zamanlar yeni gelmektedir.şekilde sevmeyi, gördüğünü beğenmeyi, aşık olmamayı öğretir. parçalanmayı ve kaybetmeyi.tek bir nefeste hayatı keşfetmeyi...
aman neyse gene uzar bu mesele.
yeşil cin'in gördürdükleri gibi insana.evet hayat böyle olmalı.iki yanına baktığında kafası güzel, sana gerçekten bakan insanlar olmalı. böyle yaşamaya alışmamışım ama alışıyorum, sanki hoşuma gidiyor...
buraya çok defa direk mesaj veren şeyler yazmışım bunu gördüm. ne kötü, mesaj verme ihtiyacı duymak..ama en güzeli sonradan dışarıdan bakabilmek..görmek ve gülümsemek..elbette çok özlüyor insan ama...tek taraflı özlemler zaten en dramatik kısmı hayatın..

17.06.2007

çok zaman geçmeden üzerinden, kaybedilen pek çok seyin ardindan baktiginda göremezsin onu. canin yanmamaya, mutlu olmamaya basladiginda ve belki hiç bir sey hissetmediginde fark edersin yoklugunu.

nereye koydun ? yok, yok, burada da degil.. pek çok kez bulamamistin ama bu kez gitmis...kimin aldigi aslinda belli ama söylemek gereksiz. zaten bundan sonra tekrar adi olmayacak ne dilinde ne aklinda, seni unuttu ve gitti unutma.. zaten son saplanan sözleri unutman mümkün degil

tekrar aramak gerekli degil, bosver insanlarda aramasin. zaten buldugunda ise yaramaz olacak.kabul et hükümsüzsün

sonra nefes almak gerekir tekrar, tekrar tek bir nefesle başlayan hayata dönmek..zor, ama yapılmaz değil.. seni bırakıp gidenleri unutmak, seni unutanları hatırlamamak için...büyük derin bir nefessss