2.12.2006

zeytinyağlı dolmakalem

çok bezgindi kardeşimin sesi,son 10 yılımda herşeyde benim yanımda olan insanın ona hiç yakışmayan bir ses tonu vardı.sordum neden böyle oldu diye bana yorulduğunu söyledi.üstelik tam bende buna benzer şeylerden bahsederken kendime.burada olabilseydi çok farklı bir hayatım olurdu bunu biliyorum,gerçekten yakınmaya zamanım bile olmayabilirdi ama uzakta olması değil bizim durumumuzun nedeni..zamanın gereğinden hızlı alıp götürdükleri..

neyse bunalım yapmayacağım bu sefer.fark ettiğim üzere kalem hastalığı var bende..hani ilkokulda kızların 20 çeşit kalemi olurdu kalem kutularında,işte biraz ona benziyor.rengarenk değil elbet hepsi ciddi renklerde ama gerçekten çok fazla.bambaşka nedenlerle kırtasiyeye girip sadece kalem alıp çıkan biriyim hatta..bu biraz bayanların ayakkabı sevgisine benziyor sanırım..
ama favorim dolma kalem,yazı yazmanın keyfi gerçekten farklı onunla ve gidip cross classic century alabilirim hiç gözümü kırpmadan(tabi baya bi beklemesi gerekiyor)..hani gs mezunlarında böyle bir adet vardır,dolmakalem kullanırlar ama biliyorum ve eminim ki hiç biri benim kadar keyif almıyordur.mutlu oluyorum onunla yazarken ötesi var mı ?

yine hava kararıyor..oysa uyanalı bir saat oldu daha,günü bu kadarcık yaşamam üzüyor olsa keske..evet erken kalkıp sabahın keyfini çıkartmak güzel ama gecenin sessizliğide başka cezbediyor insanı..en azından yalnız kalmaktan korkmayan insanları...

Hiç yorum yok: