22.10.2007

çok değişti hayat, birden bire okadar çok şey yerine oturdu ki , artık takip etmek dahi zor.eskinin daha masum havası yok çevremde , hem daha karanlık hem de daha berrak..

takılıp kaldıklarımın yüzleri silikleşiyor, unutulmayacak şeyler unutuluyor. kaybedenin ceza bile almadığı garip bir oyundayım, kazanmak için insanların içine girmek, onlar gibi olmak ama onlardan farklıda olabilmek gerek..bunu yapmak çok şey alıp gidiyor her seferinde.

konuşmadan önce pek çok cümle geliyor aklıma söyleceklerimi tartıp biçiyorum, yinede olmuyor.heves kursakta, cümleler zihnimde hapsine devam..

tek başıma uyumuyorum, daha doğrusu uyuyamıyorum gözlerimden uyku aksa bile. aslında rahatım, aslında işler yolunda ama bazıları var hepsine yetiyor.

bunları yazarken olduğum yer bile çok garip, hiç aklıma gelmezdi yüzbinlerce metre kare bir sahada yepyeni ve konforlu ama bir okadar dışarının telaşına uzak ofisimde olacağım..

gerçekleri yaşamadığımız bir hata, tekrar tekrar öğrenmeye başlamak ve bitmeyen zaman...

birazda özlem sanırım, neye ve kime olduğu silik..sadece özlem.

eski ir fotoğraf gördüm dün, o pazar günün en rahat en sıkıcı saatlerinde, yutamadım, içime çekemedim..ne kadar çok zaman olmuş fark edemedim.

göreli daha bir hafta oldu, bir önceki ise aylar hatta bir yıl önce..ama gariptir hep aynı heyecan, aynı duygular, aynı karamsar düşünceler.

çevremde insanlar var, bazıları hayatta tanıyacağmı düşünmediğim türden,ama bu çizilen resimde hepsi birer parça ve onlar olmadan tamamlayamıyorum..ne kötü.

en farklı ve iyi olan son zamanlar için koşulsuz bir güven duygusu..öyle rahat ki içim, biliyorum orada ve benim sadece..kimseninde olmak istemiyor..

çıkıp dolaşıyorum, insanlar benden çekiniyor saygı duyuyorlar.yıllardır çalışan, benim yaşmdan çok zamandır buralarda olan insanlar bana bakıyor..bana inanıyorlar.biraz utanıyorum galiba ama yinede her yerde olan hiyerarşi benide sarıyor.önemli ve önemsizi ayırt etmeyi biliyorum artık..sallamıyorum galiba.

çok farklı değilim, yinede hissediyorum bir yıl öncesine göre çok değiştim. düşüncelerim karanlık değil. hayatımı kuruyorum.

bazen kaçıyorum herşeyden. çalışmak, uğraşmak hatta hiçbirşey yapmamak bile zor geliyor bana. zamanımı durdurup bekliyorum. sanki nefes almadan yaşıyorum.içime çektiğimde farklı geliyor tadı.

hava soğumaya başladı.. tekrardan insanın herşeyi düşündüğü yerdeyiz, soğuk, kararlı, sert,net.hiç bir zaman tekrar göreceğimi düşünmediğim insanları buldum.hem aynı hem çok farklılar onlarda.o zaman verdiğim tepkileri duyunca hala ben olduğumu anlyorum, değişen sadece şekil oysa ruh aynı..

hava soğuk ve sert..sıcaklığım yayılıyor ellerimden ve gözlerimden..ısıtıyorum onu, üşüdüğünü biliyorum oralarda bir yerde..karanlıktanda korkardı, şimdi erken kararıyor hava..

arayışlarım bitmiyor..nefes almaya başlıyorum tekrar..

31.08.2007

under the same sun

aynı zamanda devam eden iki hayatta, mutlu olmaya çalıştığın bir yaşamda nedensiz suskunluklar neden olur? acaba derinlerde bulmaya çalıştığımız hep başka hayatlar, varlıklar mı var..

çok mu bilim kurgu tadi yakaladım gene..

30.08.2007

buram buram şarap kokusu..her nefes alış verişte birbirine karışan renkler.sıcak-soğuk-hızlı-yavaş..huzurun getirdikleri... şarap lekeleri var yatağımda, güzel duruyor buradan.. herkesin yeni adımlar attığı hayatta benim küçük adımlarımın izleri

yeni şarkılarım var artık, yeni izlediklerim, okuduklarım..şeytam yemini! yine yaptı yapacağını.)
çalışmak garip birşey, bir yere girmek tutunmak ve insanları avcuna almak

ve cehennemden bir gece daha! çaldığım, sakladığım yepyeni bir gece daha. ben kokan, benimle kokan gece

my little queen!

5.07.2007

aynı şehir iki farklı kıta, ikiye ayrılan zaman ve hayat.beden ve kalp

22.06.2007

gülmek zorlaştığında, nefes almak yorduğunda, zaman azaldığında ve hayat karardığında...

yıllar geçtiğinde, eskiler gittiğinde, insanlar seni unuttuğunda, bir zamanlar sevenlerin olduğunda..

kendi hapsini yaşadığında, kanatların artık olmadığında, tek başına uyumak zorunda olduğunda..

konuşacak tek kişi kendin olduğunda, kendinle konuşmaktan sıkıldığında...

içeriye giren havadan korktuğunda, insanlardan kaçtığında, gördüklerinle duydukların bir olmadığında...

sabah 4.5ta uyandım..aylardır uğraştığım şeyi savunucam ve bennnn dün akşam yine içtim:) olsun keyifliydi, her ne kadar sonunda biraz keyifsiz ayrılsamda birazdan düzeltirim hepsini..

uyandım bakındım, yapmam gerkenleri yaptım sonra eski bir yüz gördüm, ilik nakli bile olmuş konuştum eskiyi çekiştirdik biraz iyi geldi..

hazırlanıyorum, fonda güzel bir kaç müzik var.savaşa gider gibiyim ama kalkanım yok, elimde bilgisayarım karşımda ordu niyetine en genç olanı 50 yaşında bir beğenmezler sürüsü...hem birçok insan olacak beni izlemeye gelen.. kutlarız heralde devamında..

bugün önemli bir gün...

21.06.2007

paramparça aşklar ve köpekler

cehennemden kopmuş bir hafta! cuma günü yaptıklarımıza, nasıl eğlendiğimize bakıyorum sanki çok uzakta kalmış gibiler. koca bir haftayı nerdeyse uyumadan, nerdeyse yaşamadan geçirmek..durmadan dinlenmeden kendine ait olmayan bir zamanı harcamak..
bugün belki hayatımın bir sonunu daha getirebilirdim..ama olmadı, daha önceden belli olan bugün kesinleşmiş oldu..
bugünü o tabloyu astıktan sonra, o verdiğim nefesin altında ayrılmak istemeyen yorgunluklar hatta biraz umut bile olabilir..herkesin güldüğünü görmek, ve gerçekten gülebilmek ne keyifli...
en iyi türkçeleştirilmiş isimlerden biri değil mi bu film? izlemiştim aslında, aklımı ve fikrimi uyuşturacak litrelerce alkolden sonra bir zamandı, geride kalan sadece isim..o yüzden tekrar edelim dedik, birbirinden bağımsız ve birbirine bağlı hayatları, şu an tanımadığım pek çok arkadaşımı düşünmek için belki..
paramparça aşklar...
önce hiç fark etmeden tek başına yaşamayı unutturur, sonra kalan herşeyi ele geçirir..zamanla ilerler, bu kez acı çekmeyi öğretir.düşüncelerin uymamasının nasıl bir şey olduğunu anlamayı sağlar.gecelerce uykusuz bırakır, alkolün bütün çeşitlerini arkadaş yapar. gündüzü bırakıp geceyi seçtirir. kahve dumanında hayal etmeyi öğretir.
ama en zor zamanlar yeni gelmektedir.şekilde sevmeyi, gördüğünü beğenmeyi, aşık olmamayı öğretir. parçalanmayı ve kaybetmeyi.tek bir nefeste hayatı keşfetmeyi...
aman neyse gene uzar bu mesele.
yeşil cin'in gördürdükleri gibi insana.evet hayat böyle olmalı.iki yanına baktığında kafası güzel, sana gerçekten bakan insanlar olmalı. böyle yaşamaya alışmamışım ama alışıyorum, sanki hoşuma gidiyor...
buraya çok defa direk mesaj veren şeyler yazmışım bunu gördüm. ne kötü, mesaj verme ihtiyacı duymak..ama en güzeli sonradan dışarıdan bakabilmek..görmek ve gülümsemek..elbette çok özlüyor insan ama...tek taraflı özlemler zaten en dramatik kısmı hayatın..

17.06.2007

çok zaman geçmeden üzerinden, kaybedilen pek çok seyin ardindan baktiginda göremezsin onu. canin yanmamaya, mutlu olmamaya basladiginda ve belki hiç bir sey hissetmediginde fark edersin yoklugunu.

nereye koydun ? yok, yok, burada da degil.. pek çok kez bulamamistin ama bu kez gitmis...kimin aldigi aslinda belli ama söylemek gereksiz. zaten bundan sonra tekrar adi olmayacak ne dilinde ne aklinda, seni unuttu ve gitti unutma.. zaten son saplanan sözleri unutman mümkün degil

tekrar aramak gerekli degil, bosver insanlarda aramasin. zaten buldugunda ise yaramaz olacak.kabul et hükümsüzsün

sonra nefes almak gerekir tekrar, tekrar tek bir nefesle başlayan hayata dönmek..zor, ama yapılmaz değil.. seni bırakıp gidenleri unutmak, seni unutanları hatırlamamak için...büyük derin bir nefessss

14.05.2007

nerde olduğunu anlamak, kendi aptallığını fark etmek,hayal kırıklığı..

fatal tragedy

çok şey yazmak istedim,çok defa başladım..gerisi gelmedi...birden ne olduğunu anlamadığım gidişin gibi...

26.04.2007

sadece ışık

uyumak için ne yapmak lazım? en azından uzun zamandır olmadığı gibi huzurlu uyumak için..insan aslında tamamen kaybolduğu bir kafanın içinden nasıl çıkar? var mı bir yolu yoksa sadece boşuna bir çaba mı..

kaçıyorum sanırım..yüzleşmekten,gerçeklerden..kaçmak için geldim buraya..komik,film gibi ''kendinden kaçmaya çalışıp başaramayan insan''..

insanlar eskiye dönüyor,kendi hayatlarına bakıp başkalarına yorumlar getiriyor..bende yaptım ama ne zaman benim gibi bunun asla tutmadığını görecekler..kocaman gözlerini açıp ne zaman asıl soruyu sorabilecekler..

yıllarını paylaşana insanların aslında olmaması gerekeni yaşadıklarını anladığında ne yapmak lazım acaba.herşeyi boşvermek için cesaret vermeye nereden cesaret bulunur..

''geride kalan'' kim olur ?

12.02.2007

seni çok özledim...

noone seems to care anymore
(as) i wander through this night all alone
noone feels the pain i have inside
looking at this world through my eyes
noone really cares where i go
searching to feel warmth forever more
the wheels of life they turn without me
now you are gone eternally
no
don't leave me here
the dream carries oninside
i know
it's not too late
lost moments blown away
tonight
mankind, with your heresy
can't you see that this is killing me
there's noone in this life
to be here with me at my side



karanlık soğuk sokakta ilerliyor yanlızlığım,zaman geride seninle kalmış artık atmıyor benim için...kulağımda sesler var,çok uzaklarda görünüyor benden çalınmış hayatım..

ayaklarımı sürüyorum,altında kalan artık siyaha dönmüş kalbim.yanımdan geçenler var,kısa bir bakış ve yollarına devam edenler..bilmezler,bilemezler ben artık gidiyorum..dudaklarına dokunacak herkese lanetim kaldı...

yorgunum,taşıdıklarımı bırakmak istiyorum,emanetim sensin..akıp gidiyor ellerimden yaşam..sıcak damlalarla yürüyorum..arkamda kırmızı bir iz..belki yolu bulursun diye..


son yazımdır bu..burayla işim bitti

9.02.2007

hayal kırıklığıdır benim duygum,senin gibi nefrette yok içimde.pek çok şeyde yüzeysel davrandığımı,görsel olduğumu söylüyorsun sana karşı ancak bunun aksini ben bir türlü sana anlatamadım.keşke böyle sabit fikirlerin olmasa.
hep bana söylendin,ama asla dinlemedin..görüntünün altında yatanla birlikte oldum,onu sevdim..kendini unutmasın diye eleştirdim,hoşuna gitmesede doğru şeyler söyledim..senin aradığın insan değilim tamam bunu anladım ama ben hiç kimseyi aramadım bunu anlatamadım.yakın buldum benzettim,ha nedir evet sonrada çok sevdim.arabesk değildi bu ama mantıklı tarafıda yoktu doğru.duygularımı hemen söyledim,iyi yada kötü saklamadım,böylece suçlu oldum..acı romantik..hayattan çok beklentim yok aslında,ama onlardan biriydin..dediğin gibi pempe panjurlu evler bana göre olmadı hiç bir zaman.kız meselesine gelirsek ben sana orda bir soru sordum önemli olan acaba o soruda geçen kız mı yoksa sorumu bunu anlamadın.
izlediğin yöntemdir kırgınlığım,birde ''canımıniçi'' derken bunu sadece kelime olarak kullanmış olman.. vazgeçmek,ben bunu senin adına yakıştıramıyorum..seni o ilk gün bulduğum gibi hatırlamayı tercih ediyorum..

değişenin ne olduğu muamma aslında..canımdan çok seviyorum demenin ağırlığını düşünerek davranmak lazım bazen.düşündüğün doğru bunlar çocuk oyunu değil ve aslında sen bir türlü kabul etmesende ben senin düşündüğün kadar basit ve kötü değildim.bana son ana kadar söylediklerinin yanında şu an olanları hazmetmek zor.en zor olan ise dönüp baktığımda haklı olduğun..'' sen kendinden başkasını düşünemezsin''

böyle buralardan mesajlaşmak bana basit geliyor.yazacak söylenecek çok şey var ama dinlemeyeceğin,üzerine bir an bile düşünmeyeceğin için hiç gereği yok biliyorum. pek çok konuda beni hayal kırıklığına uğrattın 11 ay içinde ama ne üzücü ki en büyük hayal kırıklığı seni çok seviyor olmam ve sana kör şekilde inanmam..ama kör aşıklık değildi bu,sadece senden önemli olmadığını düşündüğüm bazı şeyleri yutmaktı.

yakında hayatına birilerini alacaksın,ne acıdır ki çok kolay siliyorsun her şeyi..dert ettiğim birileri olması değil çünkü ben varken bile neler neler oldu bu tip konularda,ne mesajlar okuduk hep beraber..kıskançlık falan değil derdim,ben hak ettiğin zamanlarda seni çok kıskandım evet ama sen hak etmiyorsun ki...ama dedim ya hiç kimse ben gibi olamayacak çok mutluyum.sen çok iyi olacaksın onlara karşı ama en sonunda kaybolup gidiceksin herkeste.arkandan kötü konuşmuyorum,hatta konuşmuyorum bunu bil.çünkü bana bu yaptıkların zaten senin ''siyah'' dediğin her ne ise onunla seni yutar biliyorum. o bi zamanlar lanet ettiğin insanlardan daha kötüsün ama bunu ne yazık ki söylemek zorundayım..

bana değer verdiğin yalanını söylediğin her gün benim yutamadığımdır...yazık hatun,oysa ben sana sormuştum çok çok zaman önce..

8.02.2007

uzunca bir şey yazdım vazgeçtim. verdiğim cevaplar bana her şeyde yalan söyleyen birine olamaz. olmamalı.


ben olduğum için, kendi hareketlerimi beğenmediği için haricinde sorun olmamam ne güzel. dimdik durabiliyorum çünkü elimden geleni yaptım yalan söylemeden, kandırmadan devam ettim. çocukluk demek ki bu.

yaşayabildiğin tek yeri ellerinle öldürüyorsun bu da senin aferinin.

6.02.2007

bir an ben söylüyorum sanmıştım onu,bir karar verdiğimi ve uyguladığımı..sonra tam kapanırken onu duydum..''ohh be''.sonra bir anda anlam kazandı tüm sorunlar,problemler..ben söylememiştim aslında,söylemeye itmişti beni..önce hareketlerde,sonra sözlerde,artık iş iyice çığrından çıkmıştı

keşke böyle yapmak yerine istemediğini güzelce söyleseydi.nefretini böyle saklamasaydı...

ha ama şikayet etmiyorum kimseye,ben çok şey atlattım bu hayatta,çok şeyi gömdüm kendime.bunuda tek başıma yaşar,yapabildiğim kadar yutarım.uzun mu sürer? çok hemde..ama kimse merak etmesin,ben insanlara azıcık içimde olanı gösterince aldığım cevaptan sonra her şeyi kendim hallederim.küçük dünyalarında yarattıkları kendi mükemmelliklerinden,bencilliklerinden istediğim bir parça yok benim.

ne güzel bildiğim bir şey var ama...asla böyle sevilmeyeceksin..yakınına bile yaklaşamayacak biri.ama biliyorum o yüzden zaten pervane olacaksın insanlara.seni sadece kulllananlara..belki bir gün görürsün..


........

27.01.2007

25.01.2007

gidiyorum ben

ne kadar zaman olmuş,kaç gün geçmiş bir anda.gene yakalayamıyorum zamanı oysa ne kadarda yarışıyorum onunla.yazmadığım dönemde aslında baya ihtiyacım oldu birilerine birşeyler anlatmaya.
sürekli aynı rüyayı görüyorum bugünlerde,hatta her gözümü kapadığımda o sahnesi geliyor aklıma.ölmemeye çalışıyorum,vucudumda ise dönüp duran bir şekil var,sürekli geziyor.insanlar kapıda haber bekliyor,saatler ve günler geçiyor..ölmemeye çalışıyorum inatla ama...çok farklı bir sıcak kaplıyor içimi,nefes nefese uyanıyorum sanki.bilmiyorum bu ne anlama geliyor.
yine insanlar üzerinde o pis etkime kavuştum.yine her söylediğimi ağzı açık balık gibi dinliyorlar,çok nadiren onların istediklerini söylüyorum oysa ki..canlarını acıtıyorum,doğruyu gösteriyorum..belki doğru olanı ama istenmeyeni yapıyorum..bakalım daha ne kadar süre böyle devam eder,insanlar kötülüklerini bende gördükleri zaman yanımda olmaya devam ederler.ben olsam etmem heralde. herkes konuşmak,bir şeyler yapmak istiyor...böyle mi olması gerekiyor.

herşey artan bir şekilde kötüye gidiyor.iyi diyebileceğim ne var bilmiyorum,gerçekten bilmiyorum...evime gitmek istiyorum çok fazla..bir şeyler için çaba göstermeme gerek kalmayan,beni sevmek için neden aramayan evime.sürekli iyi davranılmak için birşey yapmam gerekmeyen yere...

gittiğimde kötü olacak aslında,pek çok kötü şey söyleyeceğim ama başa gelen çekilir heralde.insan zaten kötü şeyleri yaşayacağı zaman yanlızdır değil mi ? yanında olanlar bir anda susar.''klasik'' insanlar,''klasik'' yanlızlıklar.

pamuk ipliğine bağlı olduğunu düşünüyorum bazen.ben kötüysem,canım sıkılıyorsa mümkün değil anlayış görmem.oysa sürekli moral koçu gibi davranmak,iyi,güzel,istenileni söylemek zorundayım.doğruyu söylersem suçluyum,görmüyorum bile..görmek için hep benim birşeyler söylemem gerekiyor...zaten sanmıyorum,nasılsa görmek istediklerini görür insan..

hiçbir şeyimi beğendiremezsem neden benimle? doğru bile olsa istemediği birşey söylenirse zaten ne kadar benimle olduğunu gösteriyor.ben bir zamanlar birilerine gösterdiği davranışları hak ediyorum..artık yapamam demekle olmuyor.yürümüyor..çünkü benden hiç bir şey geçmedi.madem işine gelince ben böyleyim sen böylesin söyleniyor bana,e bende söylerim bak ne kolay.

sıkıldım...sürekli azarlanmaktan,beğenilmemekten,umursamazlıktan,bahanelerden,geçmişin hikayelerinde çok iyi çok mükemmel olup yorulmuşluklardan..olmamış gibi davranmaya çalışmaktan,streslenince herşeyin benden çıkmasından ama benim sıkıntılı olduğumda bir neyin var deyip aslında hiç umursamadığını belli etmesinden..çok şey beklemiyorum.beklediğimin birazını bile bulamıyorum..hep aldığım cevap olacak yine ''ben artık bişey yapamam'' peki...ben biliyorum ama...

anlayanlar varmış,belki teşekkür ettiğide onlardan biridir.pek çok şey yuttum şimdiye kadar ama hep ben kaybediyorum,günlük raporlar istemiyorum,böyle konuşmak istemiyorum,çok önemsiz insanların gözümün içine baka baka heyecanlı konuşmalarını görüyorum,birde olanı,herşey sorun,herşey dert,bana bu kadar umursamaz,ruhsuz davranılsın istemiyorum..


ben gidiyorum...çok yoruldum

14.01.2007

dün zordu.bazen olurya içini birşeylerin sıktığını hissedersin.sürekli olarak bir şey arıyorsun gibi gelir ama ne olduğunu bulamazsın..dün bu duyguya dayanamadım.aklıma gelenlerede..biliyorum aslında düşündüklerimi,sorun ettiklerimi yapamayacak bir insan değilim ve bunlarda şu dünyanın en zor problemleri değiller ama insan elindekilerle yetinmeyi bilmeli değil mi?(hala komik olmaya çalışan ben)

yastığa kafamı koyduğumda gözlerim kapalıydı..zorlukla birşeyler yazdım ama bu anlatmak istediklerimin çok azıydı o minik 160 karakterde.

şimdi düşündümde dün ''ben oynamıyorum ya'' diyip dudaklarımı buzdüm,gittim köşeye oturdum.evet tam bunu yaptım..bana yakışmadı..şimdi şikayet ettiklerimden biri olan herşeyini kendi çözme aslında bana ait olan,ben olan birşey ve bu hali bana yakışmadı...başlıyorum...çünkü kendim için ve bana benden daha yakın olan varlığım için güzel fikirlerim var..

-system fatal error.restart?

-atmazsan hatırım kalır go beybi go

12.01.2007

gidip görmeye karar verdim sabah kalkar kalkmaz en azından servisten indiğinde..

rüya

gözlerim yanıyordu,çok değil daha bir kaç saat önce gecenin keyfiyle uyudum.hızlıydı yine,bir anda gelen koyu karanlık.rüyalar gördüm ama tam hatırlamıyorum.iyi tarafları olan kötü bir rüyaydı sanki bir tanesi.yine bana fısıldıyordu..sonra sıcak başladı,bu çok farklı bir sıcaktı bu sefer.yatakla,uyumakla yada benle alakası olan bir sıcak değildi.gözlerimi araladım ama beklediğim aydınlık yoktu.oysa ne kadar umutlanmıştım hafif siluetler görmeye.karanlıktı ve nedense bu sefer beni rahatsız etti.gene içimi bir sıkıntı kapladı.birşey olacak veya oluyor diyor bas bas.

çok fena su içtim,öyle ki bardağın yanlarından taşıyordu..tam reklam filmi..bitirdiğimde ben su içmekten yorulmuş ama doymamıştım..açlığım başkaydı.

yavaş yavaş rüyam aklıma geldi..istediğim gibi her zaman yanımdaydı.sonra gitmesi gerekiyor ve ben arkasından bakıp iç çekiyordum.gerçek gibiydi...sonra bir süre geçip tekrar bir anda yanımda bulmak ödüldü.hatırladıktan sonra bunları gerçek olmasını istedim..gitmesi zorlukları gelmesi doğru olanı temsil etsin istedim.madem istedim etsin o zaman benim rüyam değil mi sonuçta..

çok özledim..sabırsızım.biliyorum beklemek lazım biraz ama bende beklemek istemiyorum..biliyorum özünde bu hayat bile güzel.sadece ben kötü bakıyorum.neyse hepsi birden geçip gitsin geriye bana sadece seni bıraksın.bu satırıda sana hediye ediyorum...lora..

8.01.2007

bu satırlarda farklı şeyler yazıyordu..değiştirmek istedim.değişeceğini biliyorum çünkü.hadi bakalım kendi küçük oyunumda yeni bir seriye başlıyorum

arayabilmek isterdim şu an..canımı yakan herşey için arayabilmek..okumasaydım belki gene arardım..gene kendimden ödün verirdim..ama okumasaydım..

en son cuma gecesi uyudum,bugün pazartesi.

yapılan haksızlığa artık dayanamıyorum..bana herşeyi yapıp sonra yine bana kızılmasına katlanamıyorum.yanlızlıktan bahsederken yine öyle olmadığını öğrenmekten,yalan söylenmesinden,beni sürekli hatalı,sürekli suçlu görmesinden..

bir gün geçti..belkide bir seçim yaptı.yazık..keşke herkesi harika,beni bu kadar korkunç görmeseydi...

gidemiyorum.öyle karar verildi.yarın öğlen bu iş bitmiş olacak ve yine ben olmayacağım.zaten 5 defa bile hatırlamıyorum onu hayatımda...

ben dua etmiyorum artık..uzun zaman oldu,ama umuyorum hak etmediği halde en iyi yerlerde yaşar ruhu..

ve sevmediğimi söylediğim her an için şu an pişmanım...keşke bir kez beni sevdiğini söyleseydi..


hayatıma etkisi olan birşeyler okuyordum,bana söylenenlerle yaşadıklarımın farkını görüyordum hemde yeni yeni her an tekrar üzülerek....telefon çaldı..belkide en beklemediğim oldu,olmasını aslında hiç istemediğim..artık o yok,ve bana çok anı bırakmadı,onun için göz yaşları dökmem için çok neden sunmadı bana..ama olsun,ben farklı olsun isterdim...üzüldüğüm benim varlık nedenimin nasıl karşılayacağı..hayatımdan alıp ona veriyorum bu gece.güçlü ol,çünkü ben sen olmadan hiç yapamam..ilk defa birini kaybettim...evet hazır değilmişi pek çok şeye ben bugece bunu öğrendim

4.01.2007

onun yanında uyurken önemli olan uyumak mı yoksa onun yanında olmak mı..gözlerimi kırpmadan onu izlerken sadece uyumak istediğini görmek üzmeli mi beni.üstelik bu dönemin geçici olduğu ve bu kadar rahat olunmayacağını bile bile tekrar.. keşke uyandığında azıcık aklında ben olsam..bir an önce gitmek yerine..

benim yanımda uyusun en azından..sadece uyumasın..

3.01.2007

doğru mu yaptım..gerçekten çaba gösterecek mi..gerçekten anlatılan gibi mi yoksa uyuyormuyum hala güzel rüyalarla...karmaşa,çelişki..

son bir şans.çok büyük çaba ve çok büyük emek gerektiren..mutlu değilim.mutlu etmedi beni bunlar...bakalım herşeyi değiştirecek mi..offfffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffff

2.01.2007

sadece uyumak istemiştim..nefesi nefesime karışarak,belki sessizce çözerek pek çok şeyi..başka yerlere uzanıp,gerçekleri gerçek olmayan bir yerde çözmek istemiştim...

az kaldı,bir kaç saat..belirsizliğin belli olmasına..kuracağımız cümlelere göre yaşanacaklara...gittim...

---this is the end...
. diye başladığında neler düşünüyordu acaba,ne hissediyordu bunu söyleyebilmek için.---


şu yukarı kısmı bundan yaklaşık bir ay önce yazmışım.bir şeylere başlayıp gerisini getirememiştim o zaman. bir insana sonu gösterenin ne olduğunu bilmiyordum,zaten neden sonu görsün ki insan..herkes istemez mi hızlı ve kesin olsun diye?

bazen insanlar seçim yapmalıdır...soruyorum ben neden hiç beni seçmiyor insanlar.hep bir başkası şu yada bu oluyor,arkadaş oluyor,konuşulan oluyor o oluyor bu oluyor ama ben birşey olamıyorum...anlamıyorum,artık anlamaya çalışmıyor..daft punk çok sevdiğim bir grup değil ama uyuyor..

it might not be the right time
i might not be the right one
but there's something about us i want to say
cause there's something between us anyway

i might not be the right one
it might not be the right time
but there's something about us i've got to do
some kind of secret i will share with you


i need you more than anything in my life
i want you more than anything in my life
i'll miss you more than anyone in my life
i love you more than anyone in my life

gerçeğin arkasında yatan pek çok gerçek olduğunu öğrenmek nasıl bir duygu? gerçek olarak kabul edilen ve herşeyiyle ona sarılan insanın hali nasıl olur,sarıldığı gerçeğin sadece bir yanılsama olduğunu gördüğünde..

ahlaksız hareketler vardır değil mi.aslında yapmamamız öğretilir bunları ama yinede içimizden bir ses bizi zorlar.çok korkunç bir iç sesim var.konuşmaya başladığında hem durduramıyorum hemde hiç yanılmıyor.artık 6. hissime çok güveniyorum..önce sıcakla başlıyor,içim ısınıyor,dudaklarım kuruyor sonra aklıma gelmeye başlıyor bir şeyler.küçük görüntüler,hayaller veya kabuslar..sonra giderek karanlığa gömülüyor düşünceler.biliyorum bir yerde bunlar oluyor.biliyorum ben bir yerde üzülüyorum ama tek bilmediğim bunu neden yaptıkları bana.

asla çok iyi biri olmadım,olmakta istemedim..ama ben çok değer verdim.hatta yeri geldi kendimden pek çok verdim çünkü ben insanları çok sevdim.onlardan hem nefret ettim,hemde onlara birşey olmaması için kendimden pek çok şey verdim..istedim ki değer verdiğim,özel kıldığım benimleyken başka yerde olmayı istemesin,beni insanlardan saklama ihtiyacı duymasın,yada en güzeli onu sevdiğimi insanlara söyleyebilsin..

sıcak yayılıyor..uyku uzak ülkede kalan bir hayal şimdi.artık sızıyorum sadece.bunun için durmuyorum..yeniden o siyah anahtara gidiyor elim.çeviriyorum deliği olmayan kilidi.anahtar yavaşça içeri giriyor dönerek ve dönerek.tıkırtı gelmiyor açılan kapıdan,gelen hafif bir hava sesi ve tatlı bir üzüm kokusu.açılan oda'nın rengi kırmızı,hafif..uykuyu getiriyor bana.

keşke diyorum,ben yaptığımdan utanmak zorunda kalsam,önüne kapansam ve af dilesem..keşke dizlerimin üstüne çökmemi sağlasa gördüklerim...evet sağladı aslında,ama nedeni hayal kırıklığıydı..hani kelimeler sessizliği yırtıyordu ya o şarkıda,yazanlar sessizliğimi oluşturdu..sesimi benden aldı derinlere koydu..

içimi çekiyorum..ne olduğunu soruyorum...tanrıya bakıyorum..orda gördüğüm yabancı değil..sadece artık beni umursamıyor..